Dünyanın en prestijli açık deniz yelken yarışlarından Rolex Fastnet Race’e, ilk kez tamamı Türklerden oluşan bir ekip katılıyor. Takımın dümencisi Yiğit Eroğlu, yalnızca yarışmak değil, gelecek kuşak denizcilere ilham vermek istediklerini de anlatıyor.
Yazı Begüm Nalbantlı

Daha önce Rolex Fastnet Race’e katılmış olan Türk yelkenciler olsa da siz, ilk kez tamamı Türklerden oluşan bir ekipsiniz. Heyecanlı mısınız?
Bu bizim için hem kişisel hem de milli düzeyde çok özel bir an. Yarışın bu yıl 100. yılı olması da katılımımızı çok daha anlamlı kılıyor. Böyle tarihi bir dönüm noktasında Türk bayrağını taşıyan ve tamamı Türk yelkencilerden oluşan ilk takım olmak bizim için büyük bir gurur. Heyecanımız çok yüksek çünkü bu sadece bir yarış değil; yelken kariyerimiz boyunca kurduğumuz bir hayalin gerçeğe dönüşmesi. Aynı zamanda Türkiye’de açık deniz yelkenciliğinin gelişimine katkıda bulunacağımıza ve genç yelkencilere ilham vereceğimize inanıyoruz.
Peki sizi ekipçe bu önemli yarışa kadar getiren süreç nasıl gerçekleşti?
2017’den beri İngiltere’nin Solent bölgesinde yarışlara düzenli olarak katılıyoruz. Bu bölge dünyanın en meşhur offshore yarışlarının merkezi olarak kabul ediliyor. Fastnet yarışı da dünya çapında en prestijli yarışlardan biri. Hakkında onlarca kitap, makale ve belgesel mevcut. Haliyle sizi doğal olarak kendine çekiyor. Fastnet’e katılım fikrini netleştirince, tekne ve ekip hazırlıkları için uzun soluklu bir plan yaptık. Öncelikle denizde sağ kalma ve ileri seviye ilk yardım eğitimleri aldık. Tüm ekip üyelerimiz bu eğitimleri tamamladı. Sonrasında yarışa katılım için gerekli olan nitelikli yarış millerini tamamladık. 2025 yılı başından itibaren de yaklaşık 500 deniz milinin üzerinde yarış milleri tamamlayarak resmi katılım hakkını kazandık. Bu süreç tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak yürütüldü.

Takımın dümencisi Yiğit Eroğlu
Dediğiniz gibi Rolex Fastnet Race çok prestijli bir yarış. Yarışı bu derece zorlu kılan nedir?
Dayanıklılık çok önemli. Bizim boyuttaki tekneler için yarış yaklaşık beş gün sürecek ve bu beş gün boyunca hem fiziksel hem de zihinsel olarak ayakta kalmanız gerekiyor. 700 millik rotanın yaklaşık yarısı orsa seyriyle geçiyor. Bu da yarışın en zorlu ve yavaş etaplarından biri anlamına geliyor. Ayrıca değişken hava koşulları ve güçlü akıntılar da zorlayıcı. Solent bölgesinden başlayarak İngiliz Kanalı’nı geçmek, Fastnet Kayalığı’nı dönmek! Ardından Fransa’ya uzanan rota boyunca her an farklı hava koşullarıyla karşılaşabiliyorsunuz. Stratejik geçiş noktaları ve yoğun gemi trafiği de ayrı bir dikkat gerektiriyor.
Yarış 26 Temmuz’da İngiltere’nin Cowes kentinden başlayıp Fransa’nın Cherbourg şehrinde sona erecek. Zorlayıcı bir rota söz konusu. Sizi en çok düşündüren kısmı hangisi?
En kritik etaplardan biri Fastnet Kayalığı’na giden son geçiş ve dönüş sonrası gece seyrindeki etap. Havanın burada çok hızlı değişebildiğini ve dalgaların oldukça sert olabildiğini biliyoruz. Dönüş yolunda İngiliz Kanalı’nda da hem güçlü akıntılar hem de yoğun ticari gemi trafiğiyle baş etmek gerekiyor. Bu etaplarda yorgunluğun artmasıyla birlikte karar verme süreçlerinin doğru işlemesi çok kritik.

(Soldan sağa, ön sıra) Navigatör, trimci İlke Şahin / Navigatör, pitman Burçin Ergunt / Ana yelken trimcisi Yiğit Taban / Trimci, teknik sorumlu Nihat Karataş / (Soldan sağa, arka sıra) Bowman, pitman Burak Bakar / skipper, dümenci Yiğit Eroğlu / taktik destek Hakan Karakaplan / İsmail Tezdiker
Hem zihinsel hem de bedensel olarak iyi hazırlanmak adına neler yaptınız?
Kıştan bu yana düzenli olarak açık deniz yarışlarına katıldık. Ek olarak kondisyon ve dayanıklılık için spor salonunda çalışmalar yaptık. Ekip olarak birlikte karar verme, stres ve yorgunlukla başa çıkma üzerine de özel antrenmanlar gerçekleştirdik. Ayrıca rota üzerindeki hava durumu senaryolarını çalışıyor ve farklı acil durum senaryolarına hazırlık yapıyoruz. Denizde sağ kalma eğitimleri ve ileri ilk yardım eğitimleri de hazırlığımızın çok önemli bir parçasıydı.
Kaç kişilik bir ekipsiniz?
Sekiz kişilik bir ekibiz. Her birimiz yelken sporunun farklı alanlarında uzun yıllardır aktifiz. Aramızda farklı teknelerde offshore deneyimi olan arkadaşlarımız var. En büyük avantajımızsa uzun yıllardır birlikte yarışmış olmamız ve ekip uyumumuzun çok yüksek olması.
Gönüllük esasıyla bir araya gelmiş bir ekipsiniz. Tüm hazırlık sürecini kendi imkanlarınızla yaptınız. Gerçekten büyük adanmışlık söz konusu. Size destek olan bir sponsorunuz var mı?
Evet, bu tamamen gönüllülük esasıyla yürüttüğümüz bir proje. Tüm hazırlık ve katılım sürecini kendi imkanlarımızla finanse ediyoruz. Şu anda dış bir sponsorumuz yok, ancak bu süreçte maddi ve manevi destek sağlayabilecek iş birliklerine açığız. Türkiye’den böyle bir ekibin Fastnet gibi bir yarışta yer alması sponsorlar açısından da önemli bir fırsat oluşturuyor. Bu tür projeler, sponsorlara hem uluslararası görünürlük hem de sürdürülebilirlik açısından fırsat sunar.

Nasıl bir tekneyle katılıyorsunuz yarışa?
Beneteau First 35 model bir tekneyle yarışıyoruz. Teknemiz F35 Express, yelken numarası TUR 818. Teknemiz fabrika çıkışı tamamen standart durumda; sadece güvenlik standartlarına uygun hale getirebilmek için bazı ek donanımlar ve güvenlik ekipmanları monte edildi. Yelkenlerimizse özel olarak offshore yarışları için hazırlandı. Avantajımız, bu tekneyle uzun yıllardır yarışıyor olmamız ve çok iyi tanıyor olmamız.
Kaç tekne yarışacak?
Yarışta katılım 450 tekneyle sınırlı. Ocak ayında online açılan kayıtlar sadece iki dakika içinde doldu. Bizim sınıfımız olan IRC4’teyse 103 tekne start alacak. Fastnet Race, yüksek katılımcı sayısı ve uluslararası ilgisiyle dünyanın en büyük offshore yarışlarından biri.
Sizin için bu yarışa katılıyor olmanın en motive edici tarafı nedir?
En büyük motivasyonumuz Türk bayrağını Fastnet’te dalgalandırmak ve iz bırakmak. Türkiye’de açık deniz yelkenciliğini daha yaygın ve ulaşılabilir hale getirmek istiyoruz. Genç yelkencilere ilham vermek ve bu alandaki bilinirliği artırmak bizim için büyük bir motivasyon kaynağı. Elbette elimizden gelen en iyi performansı sergilemek için yarışacağız, ama esas amacımız bu kültürün Türkiye’de daha fazla yayılmasını sağlamak.
Ekipçe bundan sonrası için başka yarış hedefleriniz var mı?
Kesinlikle. Yarış bizim için bir tutku. Fastnet bizim için ilk büyük adım ama kesinlikle son olmayacak. Devamında da İngiltere ve Avrupa’daki önemli offshore yarışlarına katılmayı planlıyoruz. Bu yolculuğu uzun soluklu ve sürdürülebilir hale getirmek istiyoruz.
Comments are closed